Pixar-başkaldırı filmleri, transgender anlatı, queer koalisyon

Judith Halberstam

Orman Çetesi, Robotlar, Kayıp Balık Nemo ve diğer “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmlerinde farklılık arzusu neoliberal “Kendin Ol” zihniyetine ya da “muhteşem” insanların özel bireyselliğine bağlanmaz. “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmleri daha ziyade, bireyselliği bencillikle ve durdurulamaz tüketimle ilişkilendirir ve bireyselliğin karşısına kolektif zihniyeti koyar. İki temanın bir “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmini uysallaştırılmış ve geleneksel bir çizgi filme döndürme potansiyeli vardır: çekirdek aileye yapılan aşırı vurgu ve âşık çiftlere yapılan normatif yatırım. “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmleri, ayaklanmaya teşvik etmeyen geleneksel animasyon filmlerinin aksine, ana izleyici kitlelerin çocuklardan oluştuğunu ve çocukların yetişkinlerle aynı şeylere yatırım yapmadığını bilir: çocukların eşi yoktur, çocuklar romantik değildirler, dini bir ahlakları yoktur, ölümden yahut çuvallamadan korkmazlar, kolektif yaratıklardır, ebeveynlerine sürekli bir isyan halindedirler, kendi mekânlarının efendilerine karşı sürekli bir isyan halindedirler, kendi mekânlarının efendileri değillerdir. Çocuklar tökezler, dilleri dolaşır, başarısız olurlar, düşerler ve canları yanar; farklı farklıdırlar, bedenlerini ve hayatlarını kontrol edemezler ve kendilerinin belirlemediği bir zaman çizelgelerine göre yaşarlar. “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmleri, ufaklıklara babanın iş dünyasına ve annenin ev dünyasına karşı bir isyan ve anime edilmiş zafer dünyaları sunar. Aslında sıklıkla anne ölmüştür ve baba da kuvvetten düşmüştür (Robotlar, Sevimli Canavarlar, Kayıp Balık Nemo, Orman Çetesi). Bu filmlerde toplumsal cinsiyet oynak ve muğlaktır (Kayıp Balık Nemo’daki transeksüel balık, Babe’deki kendini başka türle özdeşleştiren domuz); cinsellikler biçimsiz ya da çok biçimlidir (Sünger Bob ve Patrick arasındaki ilişkinin homoerotik boyutu ve Wallece ile Gromit’in ilişkisinin evcimen karakteri), sınıf açık bir şekilde emek ve tür çeşitliliği üzerinden işaretlenmiştir; bedensel yeti genellikle bir sorundur (Nemo’nun küçük yüzgeci, Shrek’in devliği) ve sadece ırk karakterizasyonun tanıdık ve stereotipik örüntüleri içine düşer (Orman Çetesi’ndeki cinselliği abartılmış “Afrikalı Amerikalı” kokarca, Shrek’teki “Afrikalı Amerikalı” eşek). Bu filmlerin ırkı yeniden tahayyül etmekteki acizliğine rağmen “Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmleri alternatifleri hayal edebilmek için yeni bir saha yaratmıştır. (s 68, 69)

(…)

“Pixar-başkaldırı” [Pixarvolt] filmleri, diğer hayvanların yaşam dünyalarında ve diğer animasyon evrenlerinde, bedenlerin, cinselliklerin, ve toplumsal cinsiyetlerin tuhaflığını tanımanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. Kayıp Balık Nemo’daki balıklar ve Tavuklar Firarda’daki tavuklar eril ve dişilin yeni anlamlarını üretmeyi başarır; örneğin ilkinde, Marlin bir ebeveyndir ama baba değildir ve sonrakinde Ginger bir romantiktir ama politikayı aşka kurban etmez. Hepsi dişilerden oluşan tavuklar toplumu, bu ütopya fantezisinde öngörülmemiş feminist imalar olmasına müsaade eder. (s 71)

(…)

Kayıp Balık Nemo’da aynı zamanda Dory tarafından temsil edilen queer koalisyon, hem özgürlük arayışındaki hem de ilişkilenme, kimlik ve kolektivitenin  yeniden keşfetme çabalarındaki en temel parçalardan biridir. Dory’nin kısa dönemli hafıza kaybı ve tuhaf zaman algısı, aksi takdirde oldukça dümdüz ilerleyen anlatıya absürtlük katar ve bütün zamansal etkileşimleri karıştırır… Aile anılarının olmaması, şimdiki zamana sürgünlüğü, geçici bilgi algısı ve süregiden bağlam yokluğu algısı yüzünden Dory, queer zamanın (kısa dönemli hafıza), queer bilgi pratiklerinin (geçici içgörüler) ve aile karşıtı ilişkilenmenin büyüleyici modellerini teklif eder. Marlin’e onu arzulamadan yardım etmesi, Nemo’yu, ona annelik etmeden bulması ve erek olmaksızın yolculuğa çıkmasıyla Dory, bize ödemeye  ya da kazançlı bir ittifak kurmaya dayalı olmayan bir işbirliği modeli sunuyor…

Dahası Kayıp Balık Nemo, gizliden gizliye dönüşüm hakkında transgender bir anlatıyı da barındırır. Transgender ekolojist ve kuramcı Joan Roughgargen’ın çalışmalarından öğrendiğimize göre palyaço balıkları cinsiyetini değiştirebilen ve sık sık da değiştiren birçok balık türünden biridir. (s.119)

Çuvallamanın Queer Sanatı, Judith Halberstam
Sel Yayıncılık, Ekim, 2013
The Queer Art of Failure

Türkçesi: İpek Tabur

*Bu yazı Çuvallamanın Queer Sanatı kitabında, sayfa 68, 69, 71 ve 119’da yer alan pasajlardan alınmıştır.