Edebiyat tarihimizdeki bazı bilinmeyenleri yahut yanlış bilinenlerin aslını keşfetmek için arşiv köşeme hoş geldiniz. Günümüzde okur tabiriyle ‘iyi dosya’ hazırlayan, gerçek anlamda eleştiri metni yayınlayan ve nitelikli çeviriler görebileceğimiz dergi sayısının oldukça az olması okuru, meraklısını arşiv karıştırmaya, eski dergileri okumaya yönlendiriyor. Yanı sıra edebiyatçılar ve eserleriyle ilgili eksik bilgilerimiz, hikâyeleştirilen birçok olayın aslı da bu kaynaklarda ilk hâliyle keşfedilmeyi bekliyor. Ben de hem kitapçılıktan gelen bir bağ hem de bir gönül borcu mahiyetinde her ay kitaplığımdaki eski dergilerden seçtiğim bir bölümü sizinle paylaşacağım. 1964 ve 1975 yılları arasında yayınlanan Yeni Dergi bu bağlamda en önemli başvuru kaynaklarımızdan biri. Birçok şairin, şiirlerini ilk yayınladığı, 60 kuşağının öykülerine rastladığımız ve hâlâ tartışma konusu olan meselelerin dönem yazarlarınca ele alındığı, popüler hâle gelen çeviri eserlerin ilk kez yayınlandığı yerdir Yeni Dergi. 13 Şubat’ta kaybettiğimiz Demir Özlü’nün, Sabahattin Ali öyküleri üzerine yazdığı inceleme metnini sizinle paylaşarak başlamak istedim. Niyetim; farklı kuşaklarda mücadele verip özgün edebiyat ürünlerini sunan iki yazarı anmak ve bir kent öyküsücüsünün gözünden taşra öykülerine bakmamızı sağlamaktır. Bir sonraki ay görüşmek üzere, iyi okumalar…